Respiratuar distres sendromlu preterm bebeklerde ekstübasyon sonrası non-senkronize nazal intermitan pozitif basınçlı ventilasyon (NIPPV) ile nazal sürekli pozitif havayolu basıncının (NCPAP) karşılaştırılması
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma
CİLT: 9 SAYI: 3
P: 175 - 182
2019

Respiratuar distres sendromlu preterm bebeklerde ekstübasyon sonrası non-senkronize nazal intermitan pozitif basınçlı ventilasyon (NIPPV) ile nazal sürekli pozitif havayolu basıncının (NCPAP) karşılaştırılması

J Dr Behcet Uz Child Hosp 2019;9(3):175-182
1. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Neonatoloji Kliniği, Şanlıurfa
2. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Neonatoloji Kliniği, İzmir
3. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Neonatoloji Kliniği, İzmir
4. Celal Bayar Ünivesitesi Tıp Fakültesi, Neonatoloji Biim Dalı, Manisa
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 2018-08-30T12:10:52
Kabul Tarihi: 2019-12-06T17:15:27
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Özet

GİRİŞ ve AMAÇ

Bu çalışmada respiratuar distres sendromu (RDS) tanısı ile izlenen prematüre bebeklerde ekstübasyon sonrası non-senkronize nazal intermitan pozitif basınçlı ventilasyon (NIPPV) ile nazal devamlı pozitif havayolu basıncının (NCPAP) ekstübasyon başarısızlığını önlemedeki etkinliğini belirlemek amaçlanmıştır.

YÖNTEM ve GEREÇLER

Doğum sonrası RDS nedeniyle entübe olarak izlenen <32 gestasyonel hafta ve <1500 g doğan toplam 49 prematüre bebek çalışmaya alındı ve retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar ekstübasyon sonrası NIPPV veya NCPAP modlarında izlendi. Ekstübasyon sonrası ilk 48 saatte ekstübasyon başarısızlığı primer sonuç, neonatal morbiditeler ise sekonder sonuç olarak belirlendi.

BULGULAR

Ekstübasyon sonrası 23 hasta NCPAP modunda, 29 hasta ise NIPPV modunda takip edildi. Her iki grup arasında demografik özellikler açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Ekstübasyon başarısızlığı, NCPAP ile izlenen 5 hastada (%21.7), NIPPV ile izlenen 9 hastada (%34.6) gözlendi, ancak istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmedi (p=0.32). Gruplar arasında ekstübasyon sonrası atelektazi, pnömotoraks, neonatal morbiditeler ve ölüm oranları açısından anlamlı fark yoktu, ancak patent duktus arteriozus insidansı NIPPV grubunda istatiksel olarak daha yüksekti (p<0.05). Gastrik veya intestinal perforasyon hastaların hiçbirinde gözlenmedi.

TARTIŞMA ve SONUÇ

Preterm bebeklerde ekstübasyon sonrası NIPPV’nin reentübasyon insidansını ve pnömotoraks, postekstübasyon atelektazi gibi neonatal morbiditeleri azaltmada NCPAP’dan üstün olmadığı sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler:
Ekstübasyon başarısızlığı, NCPAP, NIPPV, respiratuar distres sendromu, preterm bebek