Özet
GİRİŞ ve AMAÇ
Bu çalışmada; çocukluk çağında çeşitli nedenlerle kalp kateterizasyonu ve anjiyografi uygulanan hastalarda aortik ark anomalilerinin prevalansının saptanması amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER
Tanısal veya girişimsel kardiyak kateterizasyon ve anjiyokardiyografi uygulanan 1928 hasta retrospektif olarak değerlendirildi ve bu hastaların 198’inde aortik ark anomalisi saptanarak çalışmaya alındı. Tanı‚ transtorasik ekokardiyografi ve anjiyografi ile konuldu.
BULGULAR
Aortik ark anomalisi saptanan 198 hastanın (89’u kız, 109’u erkek) yaşları 1 gün ile 192 ay arasında (ortalama 37,7 ± 42,8 ay) olup, bu süre boyunca kalp kateterizasyonu uygulanan 1928 hastanın % 10,3’ünü oluşturmaktaydı. ). Bu hastaların % 36.9’unda Fallot tetralojisi,% 23.8’inde ventriküler septal defekt, % 12.2’inde çift çıkımlı sağ ventrikül, % 6.6’ında büyük arterlerin transpozisyonu ve % 20.5’inde diğer anomaliler bulunmaktaydı. En önemli semptom ve bulgular; siyanoz, üfürüm duyulması, hışıltı ve tekrarlayan akciğer enfeksiyonu idi. En sık saptanan fizik inceleme bulgusu ise üfürümdü. En sık görülen arkus aorta anomalileri % 61,1 oranında sağ aortik ark ve % 23,2 oranında normal sol aort arkı ve varyasyonlarıydı.
TARTIŞMA ve SONUÇ
Aortik ark anomalilerinin prevalansı, cinsiyete ve eşlik eden doğumsal kalp hastalıklarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.